Uluç
Karayel babası ile birlikte "Karayel Rüzgarı" gibi bindirdi,1958-1959
döneminde Deniz Lisesine,cüceler ülkesine gelen devler örneği önce yadırgadığımız
gibi.(O ne boy,bostu değil mi Ömer?)Ama medeni bir insandı DEV'imiz nazik kibar...Nezaket,letafet,sevgi-hoşgörü,aşk-maşk,kıyafet
hepsinden var adamda,dolu dolu. Kısa zaman
sonra alıştık birbirimize.Bizim o zamandan kurulan dostluğumuza kim alışmaz ki?Biz
de onun çevresinde olduk pervane. Uluç,çok
sakin ve kibar olmasına ek olarak, bir de tevazu sahibiydi.Bu arada hocaların
sınıfa bakış açıları da değişti.(Biraz da paşa babasından kaynaklanan hoşgörü)Sigara
içmek bile serbest olacak neredeyse.Bir-iki sevimli haylazımızın bomba çıkarmaları
da olmasa, Uluç daha da fazla ısınacak ortama. Yıllar
o güzelim yıllar,iyisiyle,kötüsüyle geçti bu arada,yanılmıyoruz değil mi Uluç? Sen
gerçek bir İstanbul beyefendisiydin,bir aristokrattın.Bahriyede hep üst düzey
yaşadın,üst düzey harcadın.İnanıyoruz ki sivil hayatında da aynısın,sen değişmezsin,sen
iyilere layıksın. Biz ne istediysen
onu yapmaya çalıştık.Sen istemezsen inan ki yapmazdık,biz bize katıldığın gibi
aynıyız,değişmedik.Yeter ki sen bizimle olmayı yeniden iste.Bizler DOSTLARIZ,buradayız. |