Deniz
lisesine ilk giren kimi o zaman kısa pantolonlu 1957 lileri ilk karşılayan ve
daha sonra sınıfdaş olduğumuz anlaşılan üniformalı grup içinde bir kişi hemen
ayrı biri olarak dikkatimizi çekmişti.O zayıf nahif,upuzun boylu,esmer,kıvırcık
saçlı,gözleri kendi gibi yerinde duramayan Taylan'dı.Bir süre kendisini hayret
ve ürkeklikle izlemiştik.Ama anladık ki bu dostumuz çok değişik yeteneklerle mücehhezdir.Aslında
kendisi ile kazara çarpışmak durumunda kalan kardeşlerimiz neden daha fazla hasar
gördüklerini pek anlıyamıyorlardı ya sanki bir KEMİK yığınına tosluyorlardı,bu
kazazedeler arasında maalesef medarı iftahar davulcumuz Ercan da vardı senelerce
tüm sınıfın önünde Taylan'la yaptığı bilek güreşinin sonucunun neden öyle bittiğini
anlayamadı.Tabii bu dostumuzun kısa pervazlarda yürüme,karanlıkta hiç pusulasız
gezinebilme,kilit ve kapalı kasa kavramlarına olan keskin allerjisi gibi diğer
meziyetlerinin keşfi çabuk oldu ve doğrusu ya bu meziyetler bazı dostlarımıza
ümit etmedikleri zamanlarda defosuz yaz tatilleri hediye etti.Taylan Harp II'de
değerini tam anlayamadığımıza karar verdi ve kendini bir hayli uzaklara attırdı.O
gün bu gündür İsveçlilerin pek de zeki olmadıklarını onlara ispat etmekle meşgul.Aslında
bahriyeli bir aileden gelen Taylan bizleri uzaktan hep izliyor ve takip ediyor,dostluğu
devam ediyor.Kendisine ve ailesine ömür boyu sağlık ve huzur diliyoruz. İSVEÇ'te
böylesi oluyor mu?
|