1960
yazında aramıza katıldığında,ince ve nahif (kendi cinsinin ölçülerine göre) bir
delikanlıydı.Geçen yıllar içinde her bakımdan çok gelişti ve değişti,ama bir tarafı
hep aynı kaldı : nezaket ve zarafeti.Daima güleryüzlü ve nüktedan olan Tanzar,cüssesinden
umulmayacak kadar da munis ve sakin tabiatlı bir arkadaşımızdır.Önündeki yemeğine
ve de özellikle tatlısına el uzatmadığınız sürece,onu sinirlendirmek ve kızdırmak
mümkün değildir.Her zaman,herkese karşı sevecen ve kibardır.Bulunduğu topluluklarda
daima neşe odağı olur. Delikanlılık çağında
binicilik sporuna düşkün olan Tanzar'ın Bahriyeyi seçmesine,eminiz ki en çok atlar
sevinmiştir.Zira donanmaya çıktıktan sonra bilinen bazı sayısal bilgilere düzeltme
gelmiş,bu arada o zamana kadar 400 olan Kuvvet romorkörünün tonajı,Tanzar atandıktan
sonra 400, 1 ton olarak düzeltilmiştir. Tabii
onun gibi bir arkadaşa sahip olduğumuz için,bizim de,atlar kadar olmasa da çok
sevindiğimizi belirtmemize gerek yok sanırız. Çok
yönlü bir yaşam tarzı ve felsefesine sahip olan sevgili Tanzar'ın hayatında ailesi
dışında,hastalık derecesinde iki tutkusu vardır.Biri uçuculuk ki onu herkes için
zor olan bir çağda,elli yaşından sonra gerçekleştirdi,diğeri ise Galatasaray.Bu
tutkusunun,tüm Fenerbahçe mağlubiyetlerine karşın,ömür boyu süreceğine de inanıyoruz. Sevgili
Tanzar'a ve ailesine ömür boyu sağlık ve mutluluk diliyoruz. |