Sevgili
Oktay,okulumuza 1956'da girmiştir aslında ve bir üst sınıftandır.Pekiyi,neden
bizim sınıfa kaldı?Bunu bir anı ile açıklayalım: "Mantık"
dersindeyiz.Konu "önerme",Hocamız Bnb. Nedim (Şenyuva),"Dünyada
nadir bulunan her şey kıymetlidir.Altın nadir bulunur,demek ki altın da kıymetlidir."örneğini
veriyor ve sınıftan başka örnekler istiyor.Beş-altı örnekten sonra Oktay çıkıyor
ve diyor ki; "Topal ve kör eşek nadirdir,öyleyse o da kıymetlidir." Örneğe
bakın ve mantığın birdenbire düştüğü çaresizliğe şahit olun.Ama Oktay,bu örnekten
sonra,kendi isteği dışında,sınıftan çıkıyor. Bugün
için tatlı bir anı gerçekten,ama o günlerde... Öğrencilik
yaşantısı renkli ve coşkulu geçmiştir Oktay'ın.Sporcu fiziğiyle yıllarca okul
voleybol takımında oynamış,tiyatro grubunda bulunmuştur.Kantin işletmeciliği ve
tabldot çıkarma serüvenleri de unutulmayan uğraşlarıdır. Uzun
yıllar muhripçiliği olduysa da avcıbot ve hücumbot görevleri bildiğimiz Donanma
çalışmalarıdır.Uzun yıllar emir subaylığı da yapan kardeşimiz,kendi isteği ile
emekli olmuştur ve sivil hayatını yedek parça ithalatı ile sürdürmektedir. Ensesinde
"delik" olduğu söylenirse de,bunun bir yakıştırma,bir espri olduğunu
hepimiz biliyoruz. Mutlu bir evliliği
sürdüren ve sevecen bir aile babası olan Oktay'a ve Arıkan'lara herşeyin en güzelini;sağlıklı
ve mutlu bir yaşam diliyoruz. Dz.
Harp Okulunun gurur tablosu HEPSİ DOSTLAR'dan. Nasıl gururlanmayalım?
|