1960
yılı lise sonrası aramıza katılan dostlarımız arasında değişik bir yeri oldu sevgili
Mehmet’in. Herhalde askerlik de Mehmet için bambaşka bir dünya idi. Katılışından
kısa bir süre sonra hepimiz gibi Mehmet de çağrı ismini buldu; İnce Mehmet! O
aslında erkek güzelliğinin birçok tarafını yapılı ve atletik gövdesi ile taşıyordu
ve devrin İstanbul sosyetesi gözdelerinin bir kısmı bunun gizli şahidleri idi.
Ama Mehmet lakabını sakin, ince sesi ve zarif konuşma üslubuyla, neşeli davranışları
ile birlikte buldu. Sınıfımızın ilk araba sahibi kompradoru oldu; ama teğmen maaşının
tamamını dört tekere bölerek. Adadan ziyade ford arabasında görülmüştür 1963 ve
64 de. Aslında talebe çalışmasından hiç hazetmeyen Mehmedin üstün zekası onu bu
zahmete pek muhtaç etmedi hele özel merakı elektronikle lakabının yanı sıra elektronik
profösörü olarakta kaldı hep aklımızda. Mezuniyet sonrası Donanmada da bizlerle
olan Mehmet bir süre sonra bu işin içinde biraz fazla bulunduğunu düşünerek aniden
çekildi aramızdan ve uzaklara göçtü. Kısa sayılabilecek birlikteliğimizde Mehmet
hareketli hür mizacı zeki yaklaşımları ve iddiasız aristokratlığı ile bu sürenin
çok ötesinde izler bırakarak uzaklaştı dostlardan. O zamandan beri Danimarkada
olan ve Taylan aracılığı ile kısmen haberlenebildiğimiz dostumuza yaşantısının
bundan sonraki bölümünde de sağlıklı ve özlemleri ile içiçe bir yaşam diliyoruz. Bir
zamanlar bizde böyle idik
|