Literatüre,Şehremini'li
bahriyelilerin en yakışıklısı olarak da geçer.Manav Vahti'nin oğlu İlhami Tırpan'ı,önce
Topkapı dışlarındaki çiftliklerinden Saray meydanındaki dükkanlarına at arabasıyla
taptaze sebzeleri taşırken görüyoruz.Her ne kadar bu işi yanındaki arkadaşıyla
birlikte resmi elbise ile yapıyorlarsa da semt kızlarının dikkatini çeken şey
ne bu,ne de aralarından hızla geçen atların ve arabanın şakırtısı...Sadece İlhami. Benzer
olayı,atletizm pistlerinde yaşıyoruz daha sonra.Bu sefer koşan atlar değil,o...Rekorlar
kırıyor,okula sayısız birincilikler kazandırıyor. Lumbar
ağzında bizlerle vedalaşmaya geldiği günün izi var.Amerika'ya gidiyor..Yüzük değiştirmeler..Başarı
dilekleri.Uzun yıllar Amerika'da hayat yarışında koşuyor. Sonra,bir
Salı toplantısında beraber oluyoruz.Aradan onbeş-yirmi yıl geçmiş.Bazılarımız
onu tanımıyor,o bazılarımızı.Sol omuz yine hafif önde,yine kibar,yine zarif,yine
yakışıklı... Sonra ne oldu İlhami?Şimdi
nerelerdesin?Hala koşuyor musun? Biliyor
musun,aramızdan ayrılanlar var,senin çok sevdiklerinden. Hayat zaten kıssaydı,
daha da kısaldı. Üzülüyoruz. |