Kaç
kere Olfaz'ın ensesine vurdunuz,o da kaç kere alnına götürdü elini?Peki,kaç kere
tükürdü yere?Bir saniyede gözleri kaç kere yön değiştirdi?Hiç saydınız mı bunları? Şeytan
gibi,cin gibi bir adamdı;gibisi fazla önünde,süper futboluna doyum olmazdı top
cambazının.Ama FB'ye gidemedi bir türlü.Genelde şapka kullanmazdı,saçları bozulmasın
diye,arada bir tükürükle düzeltirdi saçlarını.Topa asla kafa vurmazdı saçları
yüzünden,ama ayakları yetti de arttı bile. Olfaz'ın
kızdırmadığı,dalga geçmediği yoktu sınıfta.Biraz korkak ve çekingen olmasına karşın,vazgeçmedi
sataşma huyundan.Çok komikti,espri yapmasa bile "TOTO"nun suratına baksanız
gülerdiniz.Sigara,onun büyük bir tutkusuydu,içmez yerdi adeta sigarayı; "Kotikçi"ye
bile çıktı adı. Derslerindeki başarısı
ise ofsayttı.Hocaları ile yakın ilişkisi her zaman "sömestr"lerde de
devam etmiş, "sıfır" en sevdiği not olmuştu. Çoğu
sınıf arkadaşımızın lakabı,Olfaz'ın hatırası olup,yerine "cuk" oturmuştur. Olfaz
bu,aklımıza şu anda gelenler bunlar.Yarattığı her olayı,ağzından çıkan her sözü
yazabilsek roman olurdu muhakkak.Ortak anısı olmayan var mı Olfazla? Bir
oğlu,bir kızı,bir de sevgili eşiyle Bostancı'da,mutlu yuvasında,artık kimseyi
kızdırmadan,kabuğuna çekilmiş yaşıyor sevgili kardeşimiz. Ne
arıyor,ne soruyor.Belki de " Bugüne kadar yaptıklarım yeter"diyor. Sağlıkla
kal Olfaz. TOTO'ya
kim benzetiyor ki
|