Okula
600'lerle girdin ama hiçbir zaman kontenjan statüsünde olmadın.Gerek derslerindeki
başarın gerekse sonraki başarıların bunu ispatlıyor.Okuldaki ciddiyetin,intizamlı
ve düzenli hiçte tesadüfen geldiğin 218 nolu yatakhane ortamına uymuyordu.Sonunda
seni de ortama uydurdular uzun boylu kara yağız delikanlı. Meğer
o ciddi görünüşünün altında ne güçlü bir espri yaratıcılığı ve bunu destekleyen
çizim kabiliyeti varmış. Senin SUPUTNİK
uçurmalarını Amiral Engin'e sormalı!!!Az don lastiği yenilemedi çocuk... Atalay'da
ki Çiket,Pantül,Kıprıs Sapriye aksağını öyle yakaladın ki yıllardır anılarımızda
yaşıyor. Peki bunca güzel anılarla
süregelen beraberliğimiz neden devam etmedi.Neden çektin kendini kendi dünyana? Kimimiz
istifa ile,kimimiz emeklilikle,emanet üniformayı sahibine teslim ettik.Ama yüreklerimizdeki
sevgiyi kimse yok edemez,müşterek anıları hiçbir şey silemez ki...Niye seni salılarda
veya yıllık toplantılarda aramızda göremiyoruz.Bilemezsin ki artık hayat treninin
son vagonundayız sıksan,sıksan bundan sonra kaç defa biraraya gelebilir,anıları
yad edebiliriz. Haydi yağız delikanlı
bundan sonraki fırsatları değerlendir de yüzünü görelim.Bakalım yıllar seni nasıl
etkilemiş?...
Yemin
ettik bir kere
|