Bir
Bodrum akşamı, bildiğiniz soluk almak gibi güzel,resim gibi,şiir gibi...Mangal
yanıyor yanıbaşınızda,havada kömür kokusu ve bardağınızda buz gibi rakı ve çevrenizde
kocaman bir sevgi ve dostluk çemberi...Evinizdesiniz,Yalıkavak'ta,Gökçebel Köyünde,kendi
evinizde,yani EMİL'in evinde O evin her
tuğlasını,her çivisini,her güzelliğini,gönüllerinin ürünü olarak ortaya koydular
ve çoğumuzu,Bodrum güneşinden de sıcak ve etkileyici duygularla,Bodrum'a çağırdılar,Emil
ve Hale. Okula başladığımızda,sınıfın
yaşça ve boyca en küçüğüydü Emil.Lise yıllarında Kimya dersinden sorunları olmuştu
Hilmi Boray hocamızla ve sınıfta kalmıştı.Ama zaman ve yaşam öyle bir yol çizdi
ki,Emil Bursa'da fabrika sahibi olduğunda sevgili hocamızın inanamayacağı bir
düzeyde-patron olarak-bir kimya çalışmasındaydı.Uzun zaman Volkan Akoğlu (Vural)
ile kimya sanayiinde çalıştı ve patronluğun tadını çıkardı. Çoğumuzun
bilemediği bir özel insandır sevgili Emil.Güzel Sanatlara merakı ve yeteneği ona
Tanrı'nın armağanıdır. Emil bugün yine
koca gönlüyle ve koca sakalıyla,dostluğun,mertliğin,delikanlılığın simgesi olarak
yanımızda. Sakal dedik
de,yıllardır alıştığımız o sakalı,şimdi daha bir yakıştırıyoruz ona.Çünkü o şimdi
dede.
Tabaklar
boş, patronluga daha çok var |