1960
yılında Harp I'e giren arkadaşlarımız arasında "Emel"diye birinin olduğunu
duyduğumuzda,"helal olsun bizim sınıfa da kız öğrenci alınıyor"diye
sevinmiştik.Niye sevinmeyelim ki,yaşımız 17-18;hepimiz zıpkın!Aaa!O da ne?Saçlı
sakallı bir Emel...Tabii bütün hayaller suya düştü. Okuldan
ne zaman ayrıldı,şu anda anımsayamıyoruz ama yıllar sonra baktık ki Kadıköy Anadolu
Lisesi Coğrafya Öğretmeni Emel.Hatta çok arkadaşımızın çocuklarına öğretmenlik
bile yaptı. Emel'i ve ailesini Dostlar
Sınıfı ailesine sokmak için çok uğraştık ve hala da uğraşıyoruz.Ama sağ olsun
Emel bu konuda direniyor.Bireysel beraberlikler ve bazı 18 Kasımlarda görünüyorsa
da,bu bize yetmiyor.Gönlümüz sürekli içten ve ailece beraber olmaktan yana. Emel'in
gelmesiyle gitmesi bir oldu ama anıları duruyor.İşte o anılardan biri: Yıl
1960-1961.Heybeliada Harp I. Yüzbaşı
İsmet Çakmak sınıf subayımız.Spor dahil her işi,doğal olarak,bir program içinde
yapıyoruz.Ancal Emel'in eşofmanı yok,bu nedenle spor yapamıyor.İsmet yüzbaşı "müracaata
yaz,git al" diyor. Emel izin alıyor ve altı gün sonra geliyor."Nerdesin
be adam?" sorusunu da şöyle yanıtlıyor,"Eşofman almaya gönderdiniz,ben
de memleketten alıp geldim."Memleket dediği de Diyarbakır.Gitmiş eşofman
beğenmek de kolay değil,dolaş dolaş,en sonunda birini beğenip almış ve gelmiş.Bak
bak bak...Emel üstelik okula yeni gelmiş ama,altı günü bile biliyor. |