Coşkun,Deniz
Harp Akademisi öğretim üyeliğinden emekli oldu ama hala doymadı bu işe.Deniz Harp
Okulu da dahil olmak üzere,çalışmalarına devam ediyor.Tutturmuş "kamuoyunda
denizcilik bilincini oluşturacağım" diye gidiyor...Yazıyor,çiziyor,birşeyler
yapıyor işte... Bilmiyoruz,sevgili Coşkun
hatırlar mı?Nihat Güven'den bir anı: Harbiye
III' te Milli Kudret dersinde,yazılı yoklamalardan birinde ilginç bir olay yaşandı.Hocamız
Cabir Sarıoğlu,sınav sorularını,A ve B grubu olarak hazırlıyordu.Sıra arkadaşım
Mustafa Atakan,sınav sırasında benim grubumun sorularına cevap vermeyi tercih
etti.Sınav bitti,kağıtları toplayıp hocamıza verdik. Bir
hafta sonra,her zamanki gibi ben,öğretmenler odasına giderek,hocamızdan arkadaşlara
dağıtmak üzere sınav kağıtlarını istedim.Hoca,"Nihat kağıtları ben dağıtacağım,çünkü
bir arkadaşınız kendi grubu yerine,diğer grubun sorularını yanıtlamış,onu bulacağım"diyerek,kağıtları
vermedi. Hemen sınıfa dönüp Mustafa'ya
durumu anlattım.Mustafa,yandaki bölümden bir sıra alarak bizim sıranın arkasına
koydu ve benim arkama oturdu. Hoca
sınıfa geldiğinde herkesin kağıdını tek tek dağıtarak kontrole başladı.Sonunda
Coşkun'a "Sen yanlış yerde oturuyorsun sana sıfır veriyorum"dedi.Coşkun'un
itirazlarını da dinlemedi. Hoca çıktıktan
sonra,Mustafa,Coşkun'a gidip durumu açıkladı."Benim zaten birçok problemli
dersim var;sen bu işi nasıl olsa halledersin" dedi ve olay kapandı.
Aynalar
çatlayacak
|