DOSTLAR SINIFI
 ÖnsÖz
 Unutmayalım-Unutulmayalım
 Büyüklerimiz
 Komutanlarımız
 Öğretmenlerimiz
 Derslerimiz-Çizelgelerimiz
 Savarona Seyahati
 Subaylık Fotoğrafları
 Aramızdan Ayrılanlar
 Törenlerimiz
 Okul Günlerinden Bir Demet
 Şükran Gecemiz
 Anılarımız
 Mutlu Günlerimiz
 Sonsöz

 

ANILAR SAYFASI

 


YALANCININ MUMU

Cuma akşamından izine çıkabilmek için, müracaat defterine “dayım öldü, Cuma akşamından izine çıkabilmem için müsaadelerinizi arz ederim” diye yazıyorum. Hem sınıf subayı, hem de Tabur Komutanımız “uygundur” yazıyor ve bende Cuma akşamından izine çıkıyorum. Baktım ki bu numara tuttu, iki ay sonra bir daha, iki ay sonra bir kez daha aynı mazereti yazıyorum, her seferinde de “uygundur” cevabını alıyorum.

Aynı mazereti dördüncü kez yazdığımda Tabur Komutanı çağırıyor beni. Önünde müracaat defteri, onu işaret ederek, “ulan hıyar” dayını daha kaç kez öldüreceksin” diye sorunca, aklıma ilk gelen mazereti söylüyorum. “Komutanım benim beş dayım var, hastalıkları da kalıtımsalmış.” Tabur Komutanımız bu yalanı yemiyor ama hoşuna gitmiş olsa gerek, “dayını artık dörde indir ve şimdi s.....r git” diyor.

O haftada Cuma akşamından çıkıyorum hafta iznine ama bir daha bir mazeretim olsa bile, utancımdan müracaat defterine yazamıyorum. (Her akşam Ada’daki evine uğramıyordu sanki, yalancı.)

 
O Yalanı Uyduran Aranızda Değil, Bunu Biliyoruz.