DOSTLAR SINIFI
 ÖnsÖz
 Unutmayalım-Unutulmayalım
 Büyüklerimiz
 Komutanlarımız
 Öğretmenlerimiz
 Derslerimiz-Çizelgelerimiz
 Savarona Seyahati
 Subaylık Fotoğrafları
 Aramızdan Ayrılanlar
 Törenlerimiz
 Okul Günlerinden Bir Demet
 Şükran Gecemiz
 Anılarımız
 Mutlu Günlerimiz
 Sonsöz

 

ANILAR SAYFASI

 


İZİN MERAKI

Yağmurlu bir Kasım günü, saat 18.00 suları, spor saatinde serbest bırakılmışız. Yağmurun bastırdığı lodos, filika rıhtımındaki plajı çevreleyen iskelenin, taban tahtalarını alıp götürmüş, Çıplak kalan profillerin üstünde dengemi bulmaya çalışarak, kızdırdığım adaşım Kadri’den kaçmaya çalışıyorum. Ama ne yazık ki biraz sonra dengemi kaybediyor ve denize düşüyorum. Üstümde kaputum, onun altında da yağmurdan korumak için içime soktuğum, Emin Oktay’ın tarih kitabı. Zorlukla çıkıyorum sudan, daha doğrusu dibe inmekten, boğulmaktan kurtarıyorlar beni.

Biraz sonra Nöb.Sb.Yzb.Muzaffer Özkanlı’nın karşısındayım. Beni ıslak sıçan gibi, karşısında gören Özkanlı denize nasıl düştüğümü soruyor. Yalan hazır : “Yarın tarih yazılısı vardı komutanım, bende iskelenin üzerinde ders çalışıyordum. (Elimdeki, hamura dönmüş tarih kitabını göstererek) nasıl olduğunu anlıyamadım, denize düştüm” diyorum.

Dışardan yeni geldiği, sırılsıklam kaputundan anlaşılan Nöb.Sb. “Geçmiş olsun Reha oğlum, sen Ada’lısın biliyorum, evine git, seni kurutsunlar ama sabah mütalaasına yetiş emi” diyor.

Yalanıma inanmayacaklar diye düşünürken, hem cezadan kurtuluyor hem de (her gece olduğu gibi) yine izine çıkıyorum.