| HOCAM
!
Harbiye I’deydik sanıyorum,
spor dersine Kemal Hoca geliyordu.
O gün, ders başlangıcında kültür-fizik
hareketleri yaptıktan sonra, hocamız sınıfı serbest oyunlar için gruplara ayırdı.
Kimi Voleybol, kimi Futbol, kimi Masa Tenisi oynamak üzere dağıldı. Hocamız bizi
de Basketbol oynayacak gruba ayırdı ve bir kişi eksik olduğu için kendisi de karşı
takıma girdi.
Oyun başladı. Çekişmeli geçen maçın sonuna doğru ben, top
hocadayken (hoca benim takımımda değildi.) Ve onlar hücum ederken, boş
sahada, “Hocam!” diye bağırdım. Hoca topu bana attı, ben de basketi potaya atıverdim.
Hoca durumu anladı. Herkes gülmeye başladı.
Ve hoca beni kovalarken ders
bitti. (Badi Nihat’ın dağarcığından) |