DOSTLAR SINIFI
 ÖnsÖz
 Unutmayalım-Unutulmayalım
 Büyüklerimiz
 Komutanlarımız
 Öğretmenlerimiz
 Derslerimiz-Çizelgelerimiz
 Savarona Seyahati
 Subaylık Fotoğrafları
 Aramızdan Ayrılanlar
 Törenlerimiz
 Okul Günlerinden Bir Demet
 Şükran Gecemiz
 Anılarımız
 Mutlu Günlerimiz
 Sonsöz

 

ANILAR SAYFASI

 


ÇARKÇI BAŞIM FAHRİ KUTTAN

“Seninle okul yıllarında beraber olamadım, ama sivil denizcilik hayatımda bana öyle yakın, öyle iyi bir dost ve öğretici oldun ki, seni hiç unutmayacağım, herzaman rahmetle anacağım.”
Yıl 1983, 2 Şubat, Murat M.tankerindeyim “UM Denizcilik, gemi çalışmanı beğenirse kalırsın. Kalırsan 175 bin TL. aylık, beğenmezse para yok” dediler. İzmir Aliağa’dan kalkıyoruz.
Süveyş Kanalı’na geldik, pıch kontrol cihazının bir parçası, arızalandı. (Pervane kanatlarına kumanda eden cihaz) Dümen donanımının yanındaki cihaza elle birisi kumanda ederse, gemi Süveyş’i salimen geçecek. Üç vardiya zabitinden ikisi, hevesli görünmedi, çünkü 14 saatlik bir görev. Fahri’ye “ben yaparım” dedim. Başımda kulaklık (makinanın sesinden, kulaklık ve mikrofon olmazsa Fahri’yle birbirimizi duyamıyoruz.) Süveyş salimen geçildi. Fahri’ciğim çok memnun, bense gemide kahraman gibiyim. Bu arada 14 saattir aç olduğumu çok geç farkettiler, ama çarkçıbaşımdan torpilli bir yemek servisi makine dairesine geldi.
Sefer bitti, İzmir’e döndük. Eşim gemiye, poğaça, zeytinyağlı dolma, kuruyemiş v.s. İle geldi. Fakat benim kumanya, kamarada sürekli eksilmeye başladı. Durumu koruyucum Fahri’ye duyurdum. Bana biraz bozuldu ve “böyle şey olmaz, kimseye söyleme, ekmeğinle oynarlar” dedi. Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez, Mobil’de alıyordum 35 bin burada alıyorum, 175 bin.
Ben komadayım, neredeyse hanımın getirdikleri yemeden kamaranın önüne koyup, “başka arzunuz var mı” diye pusula yazacağım. Ama nankörlük edemem, çarkçıbaşının kamarasında da özel ikram görüyorum. Fahri’nin ikramları ile zaten çok mutluyum.
Beni kaç kez böyle uyuttuğunu bilmiyorum. Bir gün yine onun kamarasında özel bir ağırlanmadayım. Boş bulundu herhalde, bana “zeytinyağlı nefis dolma var, ondan da yer misin” demez mi? Tabii geri çevirmedim, dolma harika. Ama “bizim hanımın getirdiği dolmaya da çok benziyor, lezzet aynı. Ben “Fahri, bu benim kamaradaki dolmayla aynı lezzette” diyorum. Canım Fahri’m basıyor kahkahayı ve önüme kırmızı saplı bir anahtar atıyor. “Bu anahtar (master) makina personelinin hepsinin kamara kapılarını açar” diyor. “Al bunu, bundan sonra sen de benim kamaramı istediğin zaman aç içerde ne bulursam ye” diyor. Birbirimize sarılıp, öpüşüyoruz.
İşte benim Çarkçıbaşım “Fahri Kuttan” böyle şakacı ve cömert bir gönül adamıydı. Onu saygı, sevgi, rahmetle anıyorum. Nur içinde yat CANIM ÇARKÇIBAŞIM.

 

Seni Hep Sevgiyle Anıyoruz