| ADI
ÇIKACAĞINA...
Taner Dora
anlatıyor : Denizcilik saatinde Sevgili Sabo ile yelkene çıkmışız. Sabo bana
yelken öğretiyor. O nedenle devamlı tramola atıyoruz. Büyük Ada açıklarında bir
ara bir baktım, dümen kafasındaki sarı kırılmış yeke Sabo’nun elinde kalmış. Bu
arada dön sanacağı çekilmiş göndere biz hala boğuşuyoruz dümenle. Hava karardı,
etrafımızdan geçen son bir iki teknenin yedekleme önerilerini de ret etti Sabo
“ ben limana yedekte dönmem” diyor başka bir şey demiyor. KEÇİ’liği nerden belli
olacak!!!. Sonunda hava karardı ve Sabo eli parçalanmış bir durumda tekneyi soktu
limana, yanaştığımızda Nöbetçi Subayı bizi iskelede bekliyordu. -Ne oldu? -
Yekeyi tutan sarı kırıldı efendim. Dümene ancak elimle kumanda edebildim çok uğraştık
dönebilmek için... - Yaa... Geçmiş olsun. Sabahattin evladım. Bak elinde çok
fena olmuş yavrucum, hemen revire koş, pansuman yaptır, dikkat et mikrop kapmasın,
sana gelince Taner efendi akşam ceza talimine gel, hafta sonu da izinsizsin... -
Ama efendim... - Sus ulan, bütün bunlar senin başının altından çıkmıştır muhakkak... |